kıbrısKıbrıs HakkındaErsin TatarErhan arıklıUbpCtpGirneLefkoşaLefkeGüzelyurtMağusaKapalı maraşKıbrıs haberKktc haberKıbrıs son dakikaKktc son dakikaKıbrıs gazateKktc gazeteGündem kıbrısHaber kıbrısGadara medyaGıynıkMurat şenkul
DOLAR
34,4656
EURO
36,3833
ALTIN
2.960,69
BIST
9.288,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Milyonlara umut veren haber: AIDS’i tamamen yenen üçüncü kişi ve ilk kadın oldu

Milyonlara umut veren haber: AIDS’i tamamen yenen üçüncü kişi ve ilk kadın oldu
16 Şubat 2022 11:33
A+
A-

Milyonlara umut veren haber: AIDS'i tamamen yenen üçüncü kişi ve ilk kadın oldu

ABD’li bilim insanları, kordon kanından alınan kök hücrelerinin kullanıldığı yeni bir yöntem sayesinde AIDS/HIV hastası bir kişiyi tamamen iyileştirdiklerini açıkladı. Adı açıklanmayan ve aynı zamada lösemisi olan hasta, dünyada AIDS’i tam anlamıyla yenen üçüncü kişi ve ilk kadın oldu. Bilim dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edilen olay, dünyada AIDS ile yaşayan 38 milyon insana umut verdi.

ABD’li bilim insanları tarafından yapılan yeni bir açıklamaya göre, karışık ırka sahip bir kişi, göbek kordonu kanı içeren yeni bir nakil yöntemi kullanarak AIDS için tedavi edilen dünyadaki üçüncü insan ve ilk kadın oldu.
Bununla birlikte, araştırmacılar kordon kanının, önceki iki hastayı iyileştiren kemik iliği nakillerinde kullanılan yetişkin kök hücrelerden daha yaygın olarak bulunduğunu söyledi. Ayrıca kordon kanı nakillerinde kemik iliğinde olduğu gibi yakın bir eşleşmenin gerekmediği aktarıldı.
Ayrıca, bilim insanları çoğu bağışçının Caucasian ırkına sahip olduğundan, kısmi bir eşleşmeyle gerçekleştirilen kordon kanı yönteminin yüzlerce kanser ve AIDS hastasına yardımcı olabileceğini söyledi.
Aynı zamanda lösemi hastası olan kadına, kanserini tedavi etmek için de kordon kanı nakli yapıldı. Kordon kanı, hastanınkine benzer ırk ve etnik kökene sahip bir kemik iliği bağışçısı bulmak gibi tipik bir uygulama yerine, kısmen eşleşen bir donörden geldi. Nakil sırasında vücuduna geçici bağışıklık savunması sağlamak için yakın bir akrabasından da kan verildi. Araştırmacılar, yeni çalışmanın sonuçlarını sunarak, yeni vakanın cinsiyet ve ırksal geçmişin AIDS için bir tedavi geliştirmede önemli bir rol oynadığını söyledi.
San Francisco’daki California Üniversitesi’nde AIDS uzmanı olan Dr. Steven Deeks, “Karışık bir ırktan ve bir kadın olması, bilimsel açıdan gerçekten önemli” dedi. AIDS’in kadınlarda, erkeklerden farklı bir şekilde seyrettiği düşünülüyor. Ancak kadınlar dünyadaki HIV vakalarının yarısından fazlasını oluştururken, tedavi denemelerine katılanların yalnızca yüzde 11’ini oluşturuyorlar.
Diğer taraftan, Dr. Deeks, yeni yaklaşımın olağan hale geldiğini görmediğini söyledi.  Dr. Deeks, “Bunlar sahaya ve belki de yol haritasına ilham veren hikayeler. Güçlü antiretroviral ilaçlar HIV’i kontrol edebilir ancak on yıllardır süren pandemiyi sona erdirmenin anahtarı bir tedavidir. Dünya çapında yaklaşık 38 milyon insan HIV ile yaşıyor ve bunların yaklaşık yüzde 73’ü tedavi görüyor” dedi.
Çalışmanın yazarları, kemik iliği naklinin çoğu hasta için gerçekçi bir seçenek olmadığını vurgulayarak, “Bu tür nakiller oldukça invaziv ve risklidir, bu nedenle genellikle yalnızca diğer tüm seçenekleri tüketmiş kanserli kişilere sunulur” açıklamasını yaptı.  Öte yandan, şimdiye kadar dünyada başarılı bir şekilde tedavi edildiği bildirilen iki hasta bulunuyor.  “Berlin Hastası” olarak anılan Timothy Ray Brown, 2020’de kanserden ölene kadar 12 yıl boyunca virüssüz kalmıştı. 2019’da, Adam Castillejo adlı başka bir hastanın AIDS’ten iyileştiği duyurulmuş ve böylelikle Brown’ın hastalığı yenmesinin tesadüf olmadığını doğrulanmıştı.
Her iki adama da AIDS’e neden olan HIV’i  bloke eden bir mutasyon taşıyan donörlerden kemik iliği nakli yapıldı. Ancak söz konusu mutasyon çoğu Kuzey Avrupa kökenli olan yalnızca  20 bin donörde tanımlandı.
Önceki vakalarda, kemik iliği nakilleri tüm bağışıklık sistemlerini değiştirdiği için her iki erkek de, vericinin hücrelerinin alıcının vücuduna saldırdığı bir durum olan graft versus host hastalığı da dahil olmak üzere bazı yan etkilere maruz kaldı. Brown, naklinden sonra neredeyse ölüyordu. Castillejo’nun tedavisi ise az şiddetliydi. Ancak doktorlarına göre naklinden sonraki yıl yaklaşık 70 kilo verdi, işitme kaybı geliştirdi ve birden fazla enfeksiyona yakalandı.
Buna karşılık, Weill Cornell Medicine’de hastanın doktoru olan Dr. JingMei Hsu, son vakadaki kadının naklinden sonraki 17. günde hastaneden ayrıldığını ve graft versus host hastalığı geliştirmediğini söyledi. Dr. Hsu, kordon kanı ve akrabasının hücrelerinin kombinasyonunun, tipik bir kemik iliği naklinin acımasız yan etkilerinden çoğunu korumuş olabileceğini söyledi. Öte yandan, artık orta yaşını geçen  kadına Haziran 2013’te AIDS teşhisi kondu. Antiretroviral ilaçlar virüs seviyelerini düşük tuttu. Ancak Mart 2017’de akut miyeloid lösemi olduğu anlaşıldı. O yılın Ağustos ayında, HIV’in hücrelere girişini engelleyen mutasyona sahip bir donörden kordon kanı aldı. Ancak kordon kan hücrelerinin aşılanması yaklaşık altı hafta sürebildiğinden, ona birinci derece bir akrabadan kısmen eşleşen kan kök hücreleri de verildi.
Weill Cornell Medicine of New York’ta bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. Marshall Glesby, akrabasının yarı uyumlu “haplo” hücrelerinin, kordon kanı hücreleri baskın hale gelene kadar bağışıklık sistemini desteklediğini ve nakli çok daha az tehlikeli hale getirdiğini söyledi.  Glesby, “Akrabadan yapılan nakil, onu kordon kanının devralabileceği noktaya getiren bir köprü gibidir” dedi.
Bununla birlikte, hasta, nakilden 37 ay sonra antiretroviral tedaviyi kesmeyi tercih etti. 14 aydan fazla bir süre sonra, şimdi hiçbir AIDS belirtisi göstermediği açıklandı.  Kordon kanından elde edilen kök hücrelerin neden bu kadar iyi çalıştığı tam olarak belli değil. Weill Cornell’deki organ nakli servisi direktörü Dr. Koen Van Besien, “Bir olasılık, yeni bir ortama uyum sağlama konusunda daha yetenekli olmalarıdır. Bunlar yeni doğan hücreleri, daha uyarlanabilirler” dedi.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.