UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, 20 Temmuz’un, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuştuğu bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
UBP Güzelyurt Milletvekili Dr. Ziya Öztürkler “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı” dolayısıyla yayımladığı mesaj şöyle;
“1950’lerin ortasından itibaren birçok kez Kıbrıs Türkü’nün canına ve malına kast etmiş olan Kıbrıs Helenizm’inin, Kıbrıs Türkü’ne karşı 1963 sonrası başlattıkları saldırılar, toplu katliamlar, baskılar ve zulümlerle 1960 Cumhuriyeti’ndeki haklarımız, 3 yıl içerisinde ortadan kaldırılmak istenmiştir. “Kıbrıs Türk’ü, uzun yıllar bu topraklarda özgürlüğü kısıtlanmış bir şekilde can ve mal güvenliği olmadan, esaret altında yaşamak zorunda bırakılmıştır.
Olmayacak bir hayal peşinde adayı Yunanistan’a bağlamak uğruna uluslararası hukuku ve Kıbrıs Türkü’nün anlaşmalardan kaynaklanan haklarını oldubittiye getirerek ortadan kaldırmak isteyen bu faşist zihniyete karşı halkımız, Anavatan Türkiye’nin desteği ile güçlü bir mukavemet göstermiş, onurlu bir varoluş mücadelesi vermiştir.
Kıbrıs Türk Halkı’nın var oluş mücadelesinde emsaline az rastlanan Şanlı Baf Direnişi, Erenköy Direnişi gibi kahramanlık ve fedakârlık destanlarının yazıldığı onurlu bir tarihe sahibiz. Kıbrıs Türkü’nün özgürlük mücadelesinde Muratağa, Atlılar, Sandallar, Geçitkale ve Boğaziçi katliamlarında katledilen insanlarımızın acı hatıraları halen belleklerimizdedir. Binlerce insanımız, evlerinden göç etmeye zorlanmış, yıllarca gettolarda yaşamaya mahkûm edilmiştir.
Bu topraklarda, gelecek nesillerin güven içinde özgürce yaşaması uğruna hayatlarının baharında16 yaşında Mücahit olan çocuklarımız, yükseköğrenimini bırakıp vatan savunmasına koşan gençlerimiz, cephede görev yapan kadınlarımız ve Mehmetçiğimiz ile tek yürek olunmuş, onurlu bir varoluş mücadelesi ortaya konmuştur. Bu günlere gelmek kolay olmamıştır.
15 Temmuz 1974 tarihinde EOKA tedhiş örgütünün adada başlattığı darbe girişimi ile Kıbrıs’ta yeniden huzur bozulmuş, Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliğini bir kez daha tehdit eden fiili bir durum ortaya çıkmıştır. Bu durum karşısında uluslararası anlaşmalardan doğan hakkı ile Türkiye Cumhuriyeti, Ada’da akan kanı durdurmak, sulhu sağlamak, Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliğini korumak için 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmiştir.
O zor şartlardan bu günlere gelmemizde, var oluş mücadelemizin zafere ulaşmasında ve milli davamızın savunulmasında mukavemetçi halkımızın çok büyük fedakârlıkları vardır. Bizlere düşen en kutsal görev, bu onurlu mücadeleye yakışır şekilde ülkemizi dünden daha iyi bir noktaya, daha güzel yarınlara taşımaktır.
En karanlık günlerde, en umutsuz anlarda, her zaman maddi, manevi destekleri ile yanımızda olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı duruşu sayesinde, yarım asırdır, Kıbrıs adasında sulh vardır. Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk’ü, 20 Temmuz tarihinde özgürlüğüne kavuşmuş, adada akan kan durmuştur. 20 Temmuz tarihi, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuştuğu bir dönüm noktasıdır.
Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuşmasında büyük emekleri geçen, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, liderlerimiz Dr. Küçük ve Rauf R. Denktaş başta olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, gazilerimize esenlikler diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerimle, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne kavuşmasının 50. yıl dönümünde tüm halkımızın ‘Barış ve Özgürlük Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”