Rum Başkanlık Sarayı’nda, Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünü kınamak amacıyla düzenlenen etkinliğe katılarak, bu tür bir etkinliğe katılan ilk Yunanistan Başbakanı olan Kiriakos Miçotakis, hem Rum ve Yunan hükümetlerinin taleplerini dile getirdi; hem de Kıbrıslı Türklere ve Rumlara “elinizdeki fırsatı değerlendirin” mesajı verdi.
Miçotakis taleplerinin “İki bölgeli iki toplumlu bir federasyonda, yabancı işgal kuvveti ve modası geçmiş garantiler olmadan, bütün vatandaşları Kıbrıslılar ve Avrupalılar olacağı üniter bir devlette, tek egemenliği, tek uluslararası temsiliyeti ve tek vatandaşlığı olan bir Kıbrıs Cumhuriyeti” olduğunu söyledi.
Alithia’nın “’Elinizdeki Fırsatı Değerlendirin’… Yunanistan Başbakanı’ndan Her İki Topluma Da Güçlü Siyasi Mesaj” başlığıyla manşete çektiği habere göre Miçotakis, bu mesajı Yunanistan’a döndükten sonra, hükümetinin haftalık icraatları konusunda sosyal medya hesabından yaptığı rutin paylaşımda verdi.
-“Muhtemel anlaşmanın tek egemenliği tek vatandaşlığı tek uluslararası temsiliyeti tanıması şart”
Miçotakis, Facebook hesabındaki paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Dileğimiz ve ümidimiz iki toplumun, sunulan yeni fırsatı değerlendirmesi ve muhtemel anlaşmanın tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti tanıyacağı aşılmaz şartıyla, BM kararları çerçevesinde çözüm bulunması için masaya oturmasıdır. Bu çabada Kıbrıslı kardeşlerimiz Yunanistan’ın desteğine sahiptir. Kısa süre önce Washington’daki görüşmemiz sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da söylediğim gibi Kıbrıs’ın, AB üyesi bir devletin, 74 trajedisinden 50 yıl sonra bölünmüş kalmasının bir manası yok.”
Kiriakos Miçotakis, cumartesi akşamı Rum Başkanlık Sarayı’nda düzenlenen “kınama” etkinliğinde ise “Emrivakileri kabul etmiyoruz. Talebimiz değişmedi.” dedi, taleplerini şu cümlelerle izah etti:
“İki bölgeli iki toplumlu bir federasyonda, yabancı işgal kuvveti ve modası geçmiş garantiler olmadan, bütün vatandaşları Kıbrıslılar ve Avrupalılar olacağı üniter bir devlette, tek egemenliği, tek uluslararası temsiliyeti ve tek vatandaşlığı olan bir Kıbrıs Cumhuriyeti talep ediyoruz. İki etnik kutup olarak bu perspektifte daha önce hiç olmadığımız kadar birliğiz.”
-“Müzakerelerin, Holguin’in sunacağı öneriler zemininde tekrar başlamasından başka yol yok”
Miçotakis müzakerelerin, Genel Sekreter’in Kişisel Temsilci Maria Angela Holguin’in sunacağı öneriler zemininde yeniden başlamasından başka yol olmadığını” savundu ve birkaç gün önce gerçekleşen görüşmelerinde bu görüşü BM Genel Sekreteri’nin de paylaştığını saptadığını söyledi.
“Helenizm, Kıbrıs geri dönene kadar mücadeleden vazgeçmeyecek”
Yunanistan ve Güney Kıbrıs olarak “kardeşlik bağları ve her ikisinin de AB ve diğer uluslararası mercilerdeki varlıkları aracılığı ve sürekli eşgüdüm içerisinde olmaları vasıtasıyla ortak çabalarına devam ettiklerini” söyleyen Miçotakis sözlerini “Helenizm, Kıbrıs geri dönene kadar mücadeleden vaz geçmeyecek” taahhüdü ile tamamladı.
Fileleftheros, Rum Başkanlık Sarayı’nın, Miçotakis’in 20 Temmuz’da gerçekleştirdiği “tarihi” diye nitelediği bir açıklama yayımladığını yazdı.
Habere göre açıklamada Miçotakis’in ziyaretinin öneminin sadece sembolik olmadığı, tarihi de olduğu belirtilen açıklamada “Dünkü hain darbe ve Türk istilasını kınama yıl dönümü etkinliklerine katılan ilk Yunanistan Başbakanı” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Miçotakis’in cumartesi günkü etkinliklere katılması, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki “samimiyeti ve iki kardeş ülke arasındaki karşılıklı saygıyı yansıttığı” kaydedildi.
-“İflas etmiş hareketsizlik hareket üretir doktrinini reddediyoruz”
Gazete Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Miçotakis ile Rum Başkanlık Sarayı’nda yaptıkları baş başa görüşmeleri sırasında “önümüzdeki günlerde kritik ve cesur kararlar alacağız, tarih yazmaya ve ülkeyi yeniden birleştirmeye hazırız.” dediğini aktardı.
Habere göre Saray’daki kınama etkinliği sırasında Rum ve Yunan hükümetlerinin “hareketsizlik hareket üretir doktrinini” reddettiğini, bu doktrinin “iflas etmiş olduğunu” söyleyen Miçotakis, “Her yeni yıl aynı ya da öncekinden daha kötü olacak kaderciliğini de reddediyoruz. Uluslararası hukukun uygulanmasında çifte standarda yer yoktur.” ifadesini kullandı.