Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi ve İnsan Hakları Platformu, yeni cezaevinde tutuklu bir sahsın şiddete maruz kaldığını öğrendiklerini belirterek, gerçekleştiği iddia edilen darp fiiline yönelik soruşturma başlatılmasını ve olayın şeffaf bir şekilde ortaya çıkarılmasını istedi.
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi ve İnsan Hakları Platformu yaptıkları ortak yazılı açıklamada, ihbar neticesinde, yeni cezaevinde tutuklu bir şahsın 23 Ekim Pazartesi günü şiddete maruz kaldığını öğrendiklerini ve uğraşlar sonucu cezaevinde bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Tutuklunun, sağlık endişeleri ve ağrıları olmasına rağmen herhangi bir doktor kontrolünden geçirilmediğini, maruz kaldığı davranıştan şikayetçi olmak istediğinde ise hücre cezasına çarptırıldığını ve halen tecritte tutulduğunu aktardığı ifade edilen açıklamada, ilgili şahsın iddiasına göre; başının muhtelif yerlerine ve kulağına aldığı darbeler sonrasında baş ağrısı, baş dönmesi ve mide bulantısı sıkıntıları çektiği belirtildi.
Tutuklunun, ısrarlı talebine rağmen doktor kontrolünden geçirilmediği ve avukatı eşliğinde polise şikâyette bulunma hakkının kendisine tanınmadığı ifade edilen açıklamada, “23 Ekim Pazartesi günü olay ihbar edilmiş olmasına karşın, polis bugüne değin gidip tutuklunun şikâyetini almamış, sağlık kontrolü ve/veya darp raporu temini için hastaneye götürmemiştir.” denildi.
“İlgili birimleri en temel kişi özgürlüğü, güvenliği ve sağlık haklarının gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz” ifadesinin yer aldığı açıklamada, ayrıca meselenin takipçisi olacakları ve gereğinin ivedilikle yapılarak, olayın tüm şeffaflığı ile açığa çıkarılması talep edildi.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi ve İnsan Hakları Platformu’nun konu ile alakalı ivedi talepleri şöyle:
“Cezaevinde tutulan S. K’nın şikâyeti polis tarafından derhal alınmalıdır. İfadesi alındıktan sonra derhal devlete ait tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilip doktor kontrolünden geçirilmeli, İstanbul Protokolü çerçevesinde muayene edilmelidir. S.K.’ye verilen tecrit cezası derhal son bulmalıdır. Gerçekleştiği iddia edilen darp fiiline yönelik soruşturma başlatılmalı ve olay şeffaf bir şekilde ortaya çıkarılmalıdır.”
Açıklamada, işkence ve kötü muamelenin Anayasa’ya göre yasak olduğu vurgulanarak, cezaevi ve karakol gibi devletin mahkûm-sanık ve zanlıları alıkoyduğu yerlerde gerçekleşen fiillerden idarenin de bizzat sorumlu olduğu ve herhangi bir ihmal sonucunda hak ihlali gerçekleştiğinde ortaya çıkan zararı gidermekle yükümlü olduğu vurgulandı.