Adıyaman’daki İsias Otel’de hayatını kaybedenlerin yakınlarının katıldığı davada, savunmalar devam ediyor. Otel sahibi Ahmet Bozkurt, suçlamaları reddederek, bina inşaatında kullanılan malzemelerin yerel yönetim tarafından denetlendiğini, yapının ruhsatlarının uygun olduğunu savundu. Ahmet Bozkurt, ayrıca, yapılan inşaatta herhangi bir usulsüzlük olmadığını -belirtti.
Bozkurt, “Evlatlarıma miras bırakmak için yaptım, kar amacı gütmedim,” diyerek suçlamaları reddetti.
Otelin ortaklarından Mehmet Fatih Bozkurt ise teknik konularda bilgi sahibi olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.
Otel sahibi Ahmet Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt açıklamaları şöyle:
İlk konuşmayı Ahmet Bozkurt yaptı. Bozkurt, ben müteahhit değilim, önce arsa sahibiyim sonra bina sahibiyim. Belediyenin verdiği ruhsatlarda bu görülüyor. Teknik olarak her konudan beni sorumlu tutmuşlar, ev hanımı eşim ve 5 evladım da aynı şekilde.
Bina sahibi olarak benim bu bilgilerim olmuş olsaydı, ben bu binayı asla yapmazdım. Ben dürüstçe ifade ediyorum. En küçük bir hatam, bir yalanım yok ben doğrularla yürüdüm ben iş adayım 73 yaşındayım sabıkam yok. Ben kanundan korkan hayatını ona göre yaşayan bir aile reisiyim.
Son gelen rapor tamamen ısmarlamayla yapılan bir rapor. Eğer ısmarlamasa olmasaydı bizi bu kapsama almazlardı. Ben müteahhit, mimar mühendis değilim. Bu sebeple üzerime atılan suçları reddediyorum
Agrega taşını burada öğrendim ben. Bu inşaat yapılırken bugünün teknolojisi yok. Adıyaman il özel idaresinde olan 20 km şehir dışında olan Göksu çayından alınmıştır kum. Adıyaman’da hala kumlar buradan gelir. 1993’te bu kumlar kamyonla getirilirdi, kepçeyle alınan kumlar kamyona yüklenir öyle getirilirdi. Agrega taşının boyu ölçülmüş eni ölçülmemiş. Karottan çıkan taş olduğu söyleniyor bunun.
Bu projeleri biz hazırlamadık mühendisler hazırlardı. Belediyeye verdik kontrolden geçti. Bende olan asıl belgelerde belediye ruhsatımı onaylamış. Bu ruhsatlarda uygundur yazıyor.
Güvendiğim devletin memurları bu sahtekarlığı yapmazlar. 2001 yılında evet asansör açıldı ama mutlaka ilgili teknikler hesabını kitabını yaptı.
Belediyeye tekrar gitti projeler. 4 imza ile onaylanmış. Nasıl sahte deniliyor? Benim 2001 yılında bina olarak yaptım ama apartman olarak hiç kullanılmadı. 2001 yılında otele dönüştü. İmar Yasası’nda kanun var. Ben kendi başıma yapmadım. Yasalar kanun incelendi izin aldım. Projeler hazırladık yine belediyeye teslim ettik. 11.08.2001 yılında otele dönüştürüldü Turizm Bakanlığı’na başvuru yaptım.
Ben 3 devlet kurumu tarafından denetlenen bir otelim.
Binamı kontrol ettiler binan “Eksiksiz kusursuz otele dönüşebilir” raporu aldım. Ben sonra yatırım belgesi aldım. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Bankası’ndan kredi aldım.
Teşvik aldık 2001 yılında kullanmak için dosya hazırladık sunduk. Kalkınma Bankası teknik elemanlarını Adıyaman’a gönderdiler. Geldiler mimar, mühendis, binayı incelediler, mahsur yok, kaçak yapı yok ve projeye uygun kredi verilebilir onayı aldım.
Kaçak yapı olsa devlet nasıl kredi versin? 2006 yılına kadar aldığım parayı geri ödedim.
Orasının imar izni 9 kata göreydi. Ancak İsias Otel 14 kata göre yapıldı.
Kaçak kat çıkmadım. Terasta tavandan akıntı oluyordu. En son ben profilden, hafif malzemeden bir çatı yapalım dedim.
Çatı şeklinde kapatalım.
Suçlamalar çok. Allah bize yardım etsin. Ben Müslümanın, deprem suresi de var. Ama depremi konuşan kimse yok.
Bir avukat 30 yıllık bina nasıl yıkılmadı diye sordu. 2019’da 7,2 şiddetinde deprem gördü Adıyaman, ilçe yok oldu, benim binamda sıva çatlağı olmadı. Teknik elemanlarımı aldım binamızı kontrol etti.
Bu bina külden mi yapıldı neden depremin şiddeti görülmüyor.
Kaçak yapı denilen terası kapatmam imar barışından faydalandım. Çatıyı kapatma olayı kaçak değil imar barışı ile vasıf kazandı.
Çocuklarımın,
Mal sahibi de benim yönetim da benim. Suçlanan çocuklarım ile bir ilgisi yok. Mehmet Fatih Bozkurt, başka bir iş yerimizin başında. Otele gelmiştir konaklamıştır. Çocuklarım torunlarım il dışında konaklıyor. Geldiklerinde hep beraber otelde kalırdık. Depremden 2 gün önce kızım ve damadım torunlarım otelde kalmak istedi. Bu akşam bizde kalın yarın akşamı otelde kalırız dedik.
Cenabı hak vaktimizi… Olmuyor bu iş. Pazar sabahı yollar kapalıydı kar yağmıştı. Damadımın toplantısı var izin verin biz gidelim dedi. Başka zaman gideriz otele. Biz de anne baba olarak peki dedik evlatlarım torunlarım gitmemiş olsaydı hepimiz o gece oteldeydik. Ben kadere inanan bir insanım demek ki alın yazımız öyle yazılmış. Depremin adı söylenmiyor… Depremin şiddeti 09 ile vuruyor 12 ile bitiyor.
Devletin demir yollarını eğip büken deprem, bu deprem değil kıyamet. Asrın felaket değil kıyamet.
Geniş ailemden 300 vefat var. Buna inanalım artık. Ve Türkiye’de 9 şiddetinde hiçbir yapı yoktur. Aramalarıma göre termik santral 9 şiddetine göre yapılmış.
Helal paramla borçlanacağım ve çürük yapacağım kim bunu yapar.
Evlatlarıma torunlarıma miras için yaptığım otel. 2 bina parasına yapmışım bu oteli. Ben ve evlatlarım suçlanıyor 22-23 aydır tutukluyuz. Ben 73 yalındayım, hayatımın sonuna gelmişim. Hastalıklarım var rahatsızlıklarım var. Ben kar amacı ile iş yapmamış. Kumundan çimentosundan demirinden kısarak bu binayı yaptırmadım. Demircinin de en iyisini, betoncunun da en iyisini buldum Adana’da proje çizdirdim. Kar amacı düşünsem neden böyle uğraşayım. Onun için kar diye bir şey yok. Kalıcı bir eser…
Ben mal sahibiyim suçlamaları kabul etmiyorum. Rapora sonuna kadar itiraz ediyorum. Bu rapor bilimsel değil ısmarlama bir rapor. 23 aydır tutukluyum. Kusurum kabahatim yok.
Yüce mahkeme heyetine. Ismarlama kim tarafından (Mahkeme heyeti sordu) Bizi suçlayanlar diye cevap. Kimler tarafından diye bilmem bizi suçlamak için taraf olunmuştur.
