AKEL, Kıbrıs Rum tarafının ve genel olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin esas alması gerektiğini düşündüğü görüşlerini bir kez daha dile getirdi. AKEL, Kıbrıs’ın içinde bulunduğu siyasi ve stratejik durumu değerlendirerek, çözüm odaklı müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
AKEL’in açıklamasının tamamı şöyle:
“Kıbrıs hükümetinin ve Kıbrıs Rum liderliğinin Birleşmiş Milletler’le çatışmayı seçmesi geçmişte ne zaman denendiyse iyi sonuçlar vermedi. AKEL, hedefin uluslararası örgüt ve yetkilileriyle çatışmak değil, onları ikna etmek olması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Onlar yanılmaz oldukları için değil; Türkiye’nin işgaline ve vatanımızın bölünmesine karşı Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs halkının haklarının savunulmasında önemli bir alan olduğu için.
Kıbrıs’ın içerisinde bulunduğu durumu gösteren ve sadece hayal kırıklığı yaratmakla ve durağan olmamakla kalmayıp, aynı zamanda vatanımız ve halkımız için de tehlikeli olan büyük resmi hepimizin görmesi gerektiğini AKEL yılmadan, yorulmadan vurgulamaya devam edecektir. Çıkmazın süregitmesi veya çözüm çabasında yeni bir başarısızlığın yaşanması Kıbrıs’ın haklı mücadelesine ölümcül olmasa da yurdumuz ve gelecek nesiller açısından yıkıcı darbe vuracaktır. Kıbrıs Rum tarafının ve genel olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin izleyeceği politikasında esas alması gerektiğini düşündüğümüz üç ekseni bir kez daha dile getiriyoruz:
1. Siyasi eşitliğin olacağı iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümüne tam bağlılık ve müzakerelerde varılan tüm yakınlaşmaları koruyarak Guterres Çerçevesi temelinde çözüm hedefli görüşmeleri önkoşullar ve tereddütler olmaksızın sürdürmeye hazır olunması.
2. Bölgede enerji konularıyla ilgili gelişmeler ve koşullar temelinde olumlu bir gündemin oluşturulması.
3. Kıbrıs Türk toplumuna yönelik ve toplumlararası işbirliğini destekleyen ek adımların atılması.”