…
Enerji sektörünün neden olduğu küresel metan emisyonları resmi rakamlardan yüzde 70 daha yüksek seviyede bulunurken, Çin, Rusya ve ABD en fazla metan emisyonuna yol açan ülkeler olarak öne çıkıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı‘nın (IEA) Küresel Metan Takipçisi verilerine göre, metan emisyonları Sanayi Devrimi’nden bu yana görülen küresel sıcaklık artışının yüzde 30’undan sorumlu ve bu kapsamda karbondioksitten sonra ikinci sırada yer alıyor.
Metan, karbondioksitten daha hızlı dağılmasına ve kısa ömürlü olmasına rağmen küresel ısınmaya etkisi açısından daha güçlü bir sera gazı olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, metan emisyonlarının azaltılmasının küresel sıcaklık artışını sınırlamada daha hızlı bir etkisi olacağı öngörülüyor.
Uydu verileri ve bilim temelli ölçüm yöntemleri son yıllarda daha fazla gelişmiş olmasına rağmen metan emisyonlarının ölçümünde eksiklikler bulunuyor.
RESMİ RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR
IEA’ye göre, enerji sektörü metan emisyonlarının yüzde 40’ına yol açarken, sektör kaynaklı metan emisyonları resmi rakamlardan yüzde 70 daha yüksek.
Enerji sektörü kaynaklı küresel metan emisyonları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 135 milyon tona ulaştı. Bu rakamın 42 milyon tonu kömür, 41 milyon tonu petrol ve 39 milyon tonu doğal gaz çıkarma ve taşıma faaliyetlerinden kaynaklandı.
Ülke bazında ise geçen yıl enerji sektöründe en fazla metan emisyonuna 28 milyon tonla Çin yol açarken, bu ülkeyi 18 milyon tonla Rusya ve 17 milyon tonla ABD takip etti.
Norveç, en iyi performans gösteren ülke olarak öne çıktı, tüm petrol ve doğal gaz üretici ülkelerin faaliyetlerini Norveç gibi yürütmesi durumunda petrol ve gaz kaynaklı küresel emisyonlarının yüzde 90 düşeceği hesaplandı.
2030 HEDEFİ
Geçen yılki fosil yakıt faaliyetlerinin neden olduğu tüm metan emisyonlarının yakalanması ve satılması halinde doğal gaz piyasalarında 180 milyar metreküp ilave doğal gaz oluşacağı hesaplandı. Bu rakam, Avrupa’nın elektrik üretim sektöründe kullandığı doğal gaz miktarına eşit ve piyasalardaki mevcut arz sıkışıklığını rahatlatmak için yeterli olarak görülüyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, verilere ilişkin değerlendirmesinde, artan doğal gaz fiyatlarına dikkati çekerek, “Günümüzün yükselen doğal gaz fiyatlarında, dünya çapındaki petrol ve gaz operasyonlarından kaynaklanan metan emisyonlarının neredeyse tamamı hiçbir net maliyet olmadan önlenebilirdi. Metan emisyonlarının ölçümü açısından alarm veren bir eksik raporlama söz konusu ve bu konuda daha fazla şeffaflık gerekiyor. Küresel Metan Taahhüdünün, emisyonların azaltılmasında bir dönüm noktası olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Küresel metan emisyonlarını azaltmak için Avrupa Birliği ve ABD öncülüğünde 110 ülkenin katılımıyla geçen yıl kasımda başlatılan Küresel Metan Taahhüdü kapsamında, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının 2030’a kadar yüzde 30 azaltılması kararlaştırılmıştı.