İsias Otel’in beşinci duruşması 3 Aralık Salı günü Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülecek.
Şampiyon Melekler için adalet arayışlarını sürdüren aileler bir kez daha evlatlarına mezar olan Adıyaman’da olacak.
Beşinci duruşma, mahkemenin son kez görüşüne başvurduğu Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan ve 28 Ekim’de açıklanan bilirkişi raporundan sonraki ilk duruşma olma özelliğini taşıyor.
Beşinci duruşma, Adıyaman İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler ve tur rehberleri ile 10 yaralının ailelerinin katılımıyla, 3 Aralık Salı günü saat 10.00’da Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
Duruşmayı izlemek üzere başta Şampiyon Meleklerin aileleri, Başbakan Ünal Üstel, bazı bakanlar, milletvekilleri, siyasiler, Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite üyeleri, Barolar Birliği ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 100 kişilik heyet, yarın Gaziantep üzerinden Adıyaman’a gidecek.
6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde yerle bir olan Adıyaman’daki Grand İsias Hotel’de konaklayan 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafile dahil toplam 72 kişi hayatını kaybetmişti.
Depremden Türkiye’deki 14 milyon kişi doğrudan etkilenirken 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
-Karakaya: “Olası kastla yargılanmaları talebimiz güçlendi”
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, son çıkan bilirkişi raporunun, İsias davasındaki adalet arayışlarına güçlü bir temel sunduğunu söyledi.
Raporun, İsias Otel’in saniyeler içinde kum yığınına dönüşmesine neden olan usulsüzlükleri açıkça belgelediğine işaret eden Karakaya, bunun da adalet mücadelesinde öne sürdükleri “olası kast” ile yargılanma taleplerini daha da güçlendirdiğini kaydetti. Karakaya, bu delillerle, suçluların hak ettikleri en ağır cezayı alacağına inanç belirtti.
-“Bir kez daha yaşananların hesabını sormak için Adıyaman’a gidiyoruz”
İsias davası öncesi TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Karakaya, şöyle konuştu:
“Bizler, Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği olarak, bir kez daha yaşananların hesabını sormak için Adıyaman’a gidiyoruz. Bu dava, sadece kaybettiğimiz canlarımızın adaletini sağlamakla sınırlı değildir. “Bu dava, gelecekte hiçbir annenin evladına mezar olan binalar yüzünden ağlamaması, hiçbir babanın cevap bulamayacağı ‘neden’ diye sorular sormaması için yürütülen bir mücadeledir.”
Adalet mücadelelerinde kararlılıklarının her geçen gün daha da arttığını söyleyen Karakaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mahkeme salonlarında karşılaştığımız yalanlara rağmen, çocuklarımızı hayattan koparan gerçekler bilirkişi raporlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Binanın usulsüz yapıldığı ve göz göre göre 35 canımıza mezar olduğu, artık tüm çıplaklığıyla kanıtlanmıştır. Bu nedenle, İsias davasında tüm sorumluların olası kast ile yargılanarak en ağır cezaları almasını talep ediyoruz.”
-“Bu mücadele sadece ailelerin değil, adaletin üstünlüğüne inanan herkesin mücadelesi”
Bu mücadelenin sadece ailelerin değil, adaletin üstünlüğüne inanan herkesin mücadelesi olduğunu vurgulayan Karakaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı ve Türkiye’deki duyarlı insanların ilk günden itibaren kendileriyle tek yürek olduğunu söyledi.
-“Davadan çıkacak ibretlik bir karar, gelecekte yaşanabilecek trajedileri önleyecek”
Bu dayanışmanın daha da büyümesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Karakaya, insan hayatının, kadercilik anlayışıyla değersizleştirilemeyeceğini, İsias davasından çıkacak ibretlik bir kararın, gelecekte yaşanabilecek trajedileri önleyeceğini vurguladı. Karakaya şöyle konuştu:
“Bizler, çocuklarımıza ve kaybettiğimiz canlarımıza bir söz verdik; Adalet yerini bulana kadar durmayacağız! Bu dava sadece bizim değil, toplumun tüm kesimlerinin sesi olmak zorundadır. Bugün buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Türkiye Cumhuriyeti yargısından, bu insanlık suçunun sorumlularına hak ettikleri cezayı vermesini talep ediyoruz.”
Basın mensuplarına ve kamuoyuna kendilerine verdikleri destek için teşekkür eden Karakaya, “Bu mücadele, sizin sesinizle güçleniyor. Adaletin yerini bulması için birlik olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.
-Esendağlı: “Duruşmanın bilirkişi raporuna göre şekillenmesini bekliyoruz”
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Av. Hasan Esendağlı da, 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek İsias Otel beşinci duruşmasının, çok kritik ve önemli olduğunu ifade ederek, duruşmanın bilirkişi raporuna göre şekillenmesini beklediklerini vurguladı.
Esendağlı, uzun süreç ve çeşitli bilirkişi raporlarından sonra mahkemenin son kez görüşüne başvurduğu Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi’ne mensup hocalardan oluşan bilirkişi heyetinin 4 Eylül’de olay yeri olan enkaz alanından numune alıp, kapsamlı raporunu hazırladığını ve 28 Ekim’de mahkeme dosyasına sunduğunu anımsattı.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.
-“Olası kast suçunun unsurlarının oluştuğu hukuki kanaati oluşmaya başladı”
3 Aralık’ta görüşülecek duruşmanın bilirkişi raporu geldikten sonra ilk celse olacağına dikkat çeken Esendağlı, “Bununla ilgili hem avukatlar hem hukukçular hukuki mütalaalarını hazırlanmaya başladı. Bizim açımızdan yapılan bu çalışmalarda, bahse konu bilirkişi raporunda sanıklara atfedilen fiillerin olası kastla birçok insanın ölümüne sebebiyet verme suçunun unsurlarının oluştuğu hukuki kanaati oluşmaya başladı.” dedi.
-“Bu dava önemli, duruşmanın bilirkişi raporuna göre şekillenmesi bekleniyor”
Kendileri açısından önemli olan bir diğer hususun da suça katılan Adıyaman Belediyesi’ndeki ilgili dönem kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın geldiği aşama olduğunu belirten Esendağlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Onu da ayrıca takip ediyoruz. Davaların birleştirilmesi noktasında avukatlarımızın çaba ve girişimleri söz konusu. Bu dava önemli, duruşmanın bilirkişi raporuna göre şekillenmesi bekleniyor. Sanık avukatlarının ne müdafaa edeceklerini göreceğiz. Bizim avukatlarımız sürece ciddiyetle hazırlanıyorlar.”
-Bilirkişi raporu… “Bina 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmış olsaydı, depremde yıkılmayacaktı”
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararı ile dosya, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetine sevk edilmişti.
Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre, binanın yana doğru, yani çekiçleme etkisi ile çökmediği; binanın öne yani Atatürk Bulvarı’na doğru çöktüğü tespit edilmişti.
Bilirkişi heyeti raporunda, yıkılmanın deprem kuvveti ile alakası olmadığı, binanın bulunduğu parselde 1 saniyelik periyot üzerinde oluşan spektral ivmede değerlerinin 1998 Deprem Yönetmeliği’nde binanın bulunduğu yer için verilen tasarım ivme değerlerini aşmadığı, binanın 1998 Deprem Yönetmeliği’ne uygun yapılmış olsaydı, depremde yıkılmayacağı vurgulanmıştı.
Raporda ilk kez asansörden bahsedilerek, asansörün yapılması için de statik hesap yapmadan asmolen döşemede boşluk açılması, binanın temel kusurlarından biri olarak değerlendirilmişti.
Binanın yıkılma nedenlerinin imalattaki eksik ve kusurlar, yapım ve denetimdeki kusurlardan kaynaklandığı vurgulanan raporda ayrıca, daha önceki raporlardan KTÜ raporunda kaçak katın önemine dikkat çekerken Gazi Üniversitesi, depreme etkisi olmadığını ifade etmişti; ancak bu raporda kaçak katın depreme etkisinden bahsedilmişti.
Bilirkişi raporuna göre, başta Ahmet Bozkurt olmak üzere tüm sanıkların (bugüne kadar hiç tutuklanmayanlar dahil) kusurlu olduğu tespit edilerek, raporda Mimar Erdem Yıldız’ın, inşaat mühendisi Mehmet Göncüoğlu’nun ve inşaat mühendisi Hasan Aslan’ın da olaydaki katkısı ortaya çıkmıştı.
Raporda, Gazi Üniversitesi Raporu dayanak gösterilerek tahliye edilen Halil Bağcı’nın olayda kusursuz olmadığının, tam aksine bu yapıda alınması zorunlu olan 2001 tarihli statik hesap eksiğini gidermek için vermiş olduğu üç sayfalık baştan savma ve statik hesap özelliği taşımayan rapor ile binanın yıkılmasında temel belirleyicilerden olduğunun tespit edildiği vurgulanmıştı.
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran 2024 tarihli ara kararı ile dosya Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetine sevk edilmişti.
-Dava süreci
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 3-6 Ocak’ta, ikinci duruşması 26 Nisan’da, üçüncü duruşması 12 Haziran’da, dördüncü duruşma ise 22 Ekim’de yapılmıştı.
İlk duruşmada aileler, sanıklar, tanıklar dinlenmiş, avukatlar savunmalarını yapmıştı. Dört gün süren ilk duruşma ardından, tek gün görüşülen ikinci ve üçüncü duruşmada, mahkeme ara kararlar almıştı.
İsias Otel davasının ikinci duruşması 26 Nisan’da Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmüş ve 72 ölü, 8 yaralı olan ana dosya ile 2 yaralının daha olduğu ek dosya birleştirilmişti.
Mahkeme ikinci duruşmada, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına, 8 sanığın adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına, ayrıca Gazi Üniversitesi dışında mümkünse teknik bir üniversiteden yeniden bilirkişi raporu talep edilmesine karar vermişti.
28 Mayıs’ta Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu, İsias Otel dava dosyasından ayrılan Adıyaman Belediyesi’ndeki kamu görevlileriyle ilgili soruşturma izni vermişti.
Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu’nun gerekçeli kararına göre, yapı ruhsatında imzaları bulunan ve sorumlulukları tespit edilen Adıyaman Belediyesi’nin ilgili dönemlerdeki; Ruhsat Büro Teknisyeni, Ruhsat Büro Şefi, İmar Müdürü ve Belediye Başkan Yardımcılarından hayatta olan 4 kişi aleyhinde soruşturma başlatılması emredilmişti.
Adli tatil öncesinde 12 Haziran’da yapılan üçüncü duruşmada ise mahkeme, Grand İsias Otel’le ilgili yeni bir bilirkişi raporunun 9 Eylül Üniversitesi tarafından yeniden hazırlanmasını emretmişti.
Mahkeme tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına; diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına, hakkında soruşturma izni çıkarılan kamu görevlilerinin dosyalarının akıbetinin öğrenilmesine karar verilmişti.