Uzmanlar, organ bağışının nakil bekleyen hastalar için hayati önem taşıdığını bir kez daha vurgulayarak vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
2014’te Hücre, Doku ve Organ Nakli Yasası’nın, 2015’te de Organ Tüzüğü’nün Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesiyle KKTC’de bugüne kadar 66’sı böbrek, 4’ü de kalp olmak üzere 70 hastaya nakil yapıldı. Böbrek naklinin 33’ü canlı vericiden, 33’ü kadavradan (tıbben ölen, beyin ölümü gerçekleşen hasta) oldu.
3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası” kapsamında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan, KKTC’deki nakil sürecini değerlendiren İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Ahmet Behlül 120’ye yakın böbrek hastasının nakil için beklediğini kaydederken, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Hasan Birtan da kalp nakli bekleyen hasta sayısının 20’ye yakın olduğunu söyledi.
2015’ten bu yana gerçekleştirilen böbrek nakilleriyle ilgili konuşan Dr. Ahmet Behlül, “Organ bağışında desteğe ihtiyacımız var. Ne yazık ki her hastanın canlı verici bulma şansı yok. Böbrek yetmezliği olan hastalar hayatlarına devam etmek için organ bağışı bekliyor.” dedi.
2019’dan bu yana yapılan kadavradan kalp nakilleri hakkında konuşan Dr. Hasan Birtan ise organ bağışının yeterli düzeyde olmadığını vurgulayarak, “Nakil bekleyen hastalar inancını kaybediyor.” diye konuştu.
Kadavradan böbrek nakli yapılan İbrahim Yazıcı ise, “Beni yaşatan, hayata döndüren bu bağıştır. Hayata yatırım yapmak isteyenler mutlaka organlarını bağışlasın.” dedi.
Sürecin yönetilmesinde görev yapan Organ Nakli Koordinatörü Meral Yükseliş, “Kılına zarar gelmesini istemediğiniz sevdiğinizin organlarını bağışlama kararı vermek zor ama organ bağışı nakil bekleyen hastalar için hediye. diye konuştu.
– Yazıcı: “Kaybettiğiniz birinin parçasının başkasında yaşadığını bilmek, hissetmek çok değerli”
Röportajda ilk sözü alan 55 yaşındaki İbrahim Yazıcı, böbrekle ilgili ilk sıkıntılarının 2015’te başladığını, ellerinde-ayaklarında şişme, halsizlik, tansiyon yükselmesi gibi şikayetlerle başvurduğu hastanede, böbrek yetmezliği tanısı aldığını, ailesinde de bu tanıyı alanlar olduğunu kaydetti.
Böbreklerinin fonksiyonunun tamamen durmasıyla 2017’de diyalize girmeye başladığını kaydeden Yazıcı, “Diyaliz süreci çok yıpratıcıydı. Çalışamıyorsunuz, sosyal hayatınız bitiyor, hayattan umudunuz bitiyor gibi. Bedenen ve ruhen çöküyorsunuz, gücünüzü kaybediyorsunuz.” dedi.
Diyalize başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan hastadan böbrek nakli olduğunu söyleyen İbrahim Yazıcı, öncesinde nakil için 2 kez arandığını ancak uyuşmazlık nedeniyle naklin gerçekleşemediğini anlattı.