İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, BRT’de ’14. Saat’ programına katılarak kırsal kesim arsaları, konut yapımı, vatandaşlık konularında açıklamada bulundu.
Ülkenin beklentilerini yasal çerçevede yerine getirme amacında olduğunu ifade eden Bakan Oğuz, “Vatandaş devletinden beklediği hizmeti almak zorunda. Bununla ilgili de elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz” dedi.
Dursun Oğuz, Sosyal Konut projesi için yasal çalışmaların yapıldığını ve Savcılığa gönderildiğini kaydetti.
Oğuz, “Sosyal Konut projesi ile ilgili bayağı yol kat ettik. Bunun yasal çerçevede uygunluğu ile ilgili tadilat çalışmaları da yapıldı. Savcılığa da gönderildi. Daha sonra da Meclis’e sevk edilecek. ..Müteahhitler Birliği yeni yılda sosyal konutla için kazma vuralım diyor, sayın Başbakan da emin adımlarla net yasal çerçevede herhangi bir soru işareti kalmayacak şekilde ilerlemek için çalışma içerisindedir… ” dedi.
“SORUMLULUK SADECE KIRSALDAKİ GENÇLERE ARSA DAĞITMAK DEĞİL”
Devletin artık kendi halkına sorumluluğunu bilerek açılımlar yapmasının önemine işaret eden Oğuz, “Sorumluluk sadece kırsaldaki gençlere arsa dağıtmakla ilgili değil bunların konuta dönüşmesi ile ilgili güncel talepleri karşılama adına da birşey yapılmasıdır. Bu çerçevede hükümeti geriğini yapıyor ve yapmaya da devm edecek” diye konuştu.
“KIRSAL KESİM ARSALARININ KONUTA DÖNÜŞÜMÜ YÜZDE 25 ORANINDA”
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, “Kırsal kesim arsalarının konuta dönüşümü düşük bir oran yüzde 25-30’larda. Herkesin beklentisi nedir? Dağıtalan bu arsaların bir şekilde konuta dökülmesi. O bölgedeki gençlerin kendi bölgesinde kalarak, yerleşime sahip çıkmasıdır. Biz diyoruz ki; Ata topraklarına sahip çıkılsın” dedi
“İNSANIMIZ ÇOK İYİ YASALARIN ETRAFINDAN KIVIRA BİLİYOR VE KIRSAL KESİM ARSALARINI AMACI DIŞINDA KULLANIYOR”
Oğuz, “Maalesef insanımız çok iyi yasaların etrafından kıvıra biliyor. Kırsal kesim arsalarının ekonomik kar elde etmeye dönüşme durumu da öyle oluştu….Devlet size o arsayı konut edinin diye veriyor. Onu mali bir getiriye çevirmek bize göre yanlıştır. Bu şekilde yapılanlarla ilgili rakam belli bölgelerde maalesef ciddidir.Kırsal kesim arazisi üzerine yatırım yapmayacaksan alma. Yapamıyorsan geri ver. Başkan bir vatandaş faydalansın. Ama bunu başka amaçlarla kullanmanın da önünü kapatmamız gerekiyor.Boşuna devletin x bir şahısa vermiş olduğu hak sahipliği belgesini almayın. Alırsanız iptal edeceğiz. Bir iki tane için bu yönde adım atacağız. İbretlik mi dersiniz ne derseniz değin buna adım atacağız. Çünkü devletin itibarını bu sosyal medyada bu şekilde alıp da alayvari kullanmak hoş bir durum değil”dedi….
“ÜLKENİN TOPRAK VARLIĞINA GÖRE YASAL DÜZENLEME YAPMAK ZORUNDAYIZ”
Yabancıların mal alımlarıyla ilgili ülkede yaşanan huzursuzlukla ilgili soruya ise Bakan Oğuz şu yanıtı verdi..
“Ülkede şuanda Bakanlar Kurulu kararıyla bir yabancı bir tane emlak alma hakkına sahiptir. Bunun dışında yapılanlar uygulamaya göre hukuki görünse de yasal anlamda doğru değil. Ancak o boşluğa göre alımlar yapılıyor. Bakanlar Kurulu’na gidip onaylanan kişilerin tapuya gidişlerinde koçana dönme ile ilgili yine oransal anlamda sıkıntı var. Bunların belli bir süre koçana gitmesi ile ilgili bir hak tanıyacağız. Ancak ondan sonra tapu almak için başvurmayanların da hakkını Bakanlar Kurulu kararı ile iptale gideceğiz. Onun dışında da yabancıların mal almasıyla ilgili de daha düzenli durumda kararlar üreteceğiz”…
Yabancılar mal alımı ile ilgili yasal birtakım çalışmaları ilgili sektörlerle birlikte yaptıklarını belirten Bakan Oğuz, “Sektörler beraber çalışıyoruz.Ancak tüm tarafları memnun edecek değiliz. Düzen içinde olacak bir sistemi çalışıyoruz. Yoksa baktığınızda mutlaka bir taraf üzülecek. Mutlaka beklediğini bulmayacak ama bu ülkenin geleceği için karar almalıyız. İnşaat sektörü siz bizim önümüzü kapatamazsınız diyor ama bu yandan da nsanlar diyor ki gelecekte bu ülkede ne olacağız? Bu ülkenin toprak varlığına göre yasal düzenleme yapmak zorundasınız ki herşey yasa kontrolünde gitsin.. Devlet bu ülkede kimin ne kadar mal aldığını ne kadar arazi satıldığını ne kadar daire satın aldığını bilmek durumundadır” dedi.
