Avrupa Birliği, yakın zamanda “dijital euro”yu hayata geçirmeye hazırlanırken, üye ülkelerde dijital para birimi için “Sorun arayan bir çözüm mü?” tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Dijital euro fikri nasıl çıktı? AB vatandaşları bu fikre nasıl bakıyor? Dijital euro ne zaman kullanılmaya başlanacak? İşte tüm bu soruların yanıtları…
Avrupa Birliği’nde (AB) “dijital euro”ya geçiş senaryoları konuşulmaya devam ederken, üye ülke vatandaşları ile düzenleyici kuruluşlar arasında görüş ayrılıkları da dikkat çekiyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Euro bölgesi politikacıları üç yıla kadar piyasaya sürülebileceği umuduyla önümüzdeki birkaç ay içinde dijital para birimi için hazırlıkları hızlandırmayı planlıyor. Christine Lagarde, 2019’da ECB başkanlığını bu fikirden neredeyse hiç bahsetmeyen Mario Draghi’den devraldığından beri dijital euro projesine olumlu bakıyor.
Financial Times’ın haberine göre, ECB’nin dijital euronun Ekim ayında deneme aşamasına geçeceği ve bir pilot program başlatacağını duyurması bekleniyor. Lagarde’ın ise 2026’da mı yoksa 2027’de mi piyasaya sürüleceğine dair nihai kararı vermeye yakın olduğu belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun da dijtal euro konusunda bu yaz yasa teklifi sunacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Projenin destekçileri, “İsanlara nakit yerine risksiz ve evrensel olarak kabul edilen elektronik bir alternatif sunarak Avrupa ödemelerini modernize edeceği” görüşünü savunuyor.
“RİSKSİZ BİR PARA BİRİMİNE İHTİYACIMIZ VAR”
ECB’nin dijital euro çalışmalarını denetleyen yönetim kurulu üyesi Fabio Panetta, Financial Times’a “Risksiz bir varlığa ihtiyacımız var ve var olan tek şey merkez bankası para birimi” dedi.
Doların uluslararası finansal sistemdeki baskın konumunu her zaman kıskanan Avrupa, euronun ağırlığını küresel olarak desteklemek için yeni yollar bulmaya çalışıyor. AB, Çin’in dijital para biriminin Pekin’in rolünü genişletmesine izin vereceği konusunda da temkinli. Diğer merkez bankaları gibi, ECB de tüketiciler nakitten giderek daha fazla kaçındıkça, özel olarak kontrol edilen dijital para birimlerinin finansal sistemde daha da güç kazanacağından endişe ediyor. Bununla birlikte, tüketiciler, ekonomistler ve politikacılar arasında, projenin tam olarak neyi başarmayı amaçladığı ve potansiyel risklerinin faydalarından ağır basıp basmadığı konusu da beraberinde birçok soru işaretini gündeme getiriyor.
Bu soru işaretlerinin, yalnızca kripto para birimlerinden gelen tehditle değil, Bitcoin ve diğer rakip kripto türlerinin değerindeki düşüşle birlikte arttığına dikkat çekiliyor.
Birçok kişi, nakit yerine temassız ödeme kartlarını veya mobil bankacılık uygulamalarını kullandıklarında dijital parayı zaten kullandıklarını düşünüyor. Bazı Avrupalı politika yapıcılar, dijital euro için net bir gerekçe ortaya koyamamanın, projeyi daha doğmadan baltalayacağından, hangi sorunu çözdüğünü tam olarak bilmeyen bir çözüm olarak görülmeye başlanacağından korkuyor.
“Bu reformu yapmanın zorlayıcı nedeni nedir? Bu, yanıtlanmamış büyük soru,” diyor eski bir ECB yetkilisi Ignazio Angeloni. “Piyasada kamu sektörünün devreye girip dijital euro sağlamasını gerektirecek büyük başarısızlıklar görmüyorum.” diye de ekliyor.
DİJİTAL EURO’YA VATANDAŞLAR NASIL BAKIYOR?
Şubay ayı başında Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da binlerce gösterici “dijital euro”ya karşı yürüyüş düzenlemişti. Avrupa Merkez Bankası’nın kıtanın tek para biriminin elektronik bir versiyonunu çıkarma planına karşı çıkan protestocular, devletin bunu harcamalarını izlemek ve kontrol etmek için kullanacağından duydukları endişelerini dile getirmişti.
Hollanda medyasına konuşan bir protestocu, yetkililerin alkol almasını durduracağından korktuğunu dile getirmişti.
“DİJİTAL EURO FİKRİ” NASIL ORTAYA ÇIKTI?
ECB’nin dijital bir euro yaratma fikri ilk olarak birkaç yıl önce, Facebook’un sanal para birimine karşı, bankanın para arzı üzerindeki kontrolünü baltalayabileceğinden duyulan endişe üzerine ortaya çıktı.
Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan yakın tarihli bir ankete göre, bankanın dijital para birimi çıkarmak istemesinin temel motivasyonlarından biri, 2016’da Euro Bölgesi’ndeki tüm satış işlemlerinin yüzde 79’undan geçen yıl yüzde 59’a düşen nakit kullanımının azalması. AB ülkelerinde nakit ödemeyi tercih edenlerin oranı son altı yılda yüzde 32’den yüzde 22’ye düştü.
Yetkililer, nakit paranın, insanlara merkez bankası tarafından desteklendiği için risksiz bir ödeme aracına erişim sağlayarak finansal sistemde önemli bir dengeleyici güç görevi gördüğünü söylüyor. İnsanlar nakit parayı da kısmen çekebileceklerini bildikleri için ticari bankalara para yatırmaktan mutlu olduklarını belirtiyorlar.
.(Kaynak:haberkibris.com)