6 yaşında 29 yaşındaki birisiyle evlendirilmesinin ardından uzun yıllar tecavüze uğradığı iddiasıyla dava açan H.K.G’nin durumu Türkiye’nin tepkisi çekmeye devam ediyor. H.K.G’nin kardeşlerinin ardından babası Yusuf Ziya Gümüşel de açıklama yaptı. Kamuoyunda “6 yaşındaki gelin” olayı olarak bilinen skandalın mağduru H.K.G., 6 yaşında 29 yaşındaki bir cemaat mensubuna eş olarak verildiğini, 1 yıl sonra eşi olarak tanıtılan kişinin kendisine tecavüz ettiğini, 13 yaşında iken nişan ve ardından düğün yapıldığını, kendisinden büyük eşi ile aynı evde yaşamaya başladığını iddia etmişti.
Baba Gümüşel, açıklama yaparak kızının etki altında olduğunu ileri sürdü. Gümüşel, kızının 6 yaşında cemaat mensubu birisine eş olarak verildiği, kızına tecavüz edildiği iddialarına değinmeden, kendisine savunmakla yetindi.
Gümüşel açıklamasında, “Haber, şahsımı ve ailemizi hedef göstererek yargılanması başlamamış bir davadaki yalan iddiaları yayınlayarak bunun üzerinden İslami değer ve yargılara sahip insanları tahkir etmeye yönelik tezgâhlanmış bir projenin ürünüdür” iddiasını dile getirdi.
6 YAŞINDAKİ GELİNİN BABASI KONUŞTU
Gümüşel açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Söz konusu haberdeki iddiaların sahibi olan kızımız, İslami ve hukuki kurallara uygun olarak medeni kanunun reşit saydığı yaşta evlenmiş olup bu konuda ailemizin ve başka kişilerin hiçbir baskısı olmamıştır. Son yıllarda ailevi sorunlar sebebiyle psikolojik sıkıntılar yaşayan 26 yaşındaki kızımız, birtakım yapıların etkisine girerek, eşinin evinden ayrılmış, başka bir yerde yaşamaya başlamış ve 12.10.2021 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmıştır. Bu süreçte kızımız, etkisinde olduğu yapıların yönlendirmesiyle habere konu dil ve mahiyette birtakım iddialar ile suç duyurusunda bulunmuş olup hazırlanan iddianamenin mahkeme kararı gibi sunulması masumiyet karinesinin ihlalidir.”
6 YAŞINDAKİ GELİNİN BABASI YUSUF ZİYA GÜMÜŞEL KİMDİR?
Aslen Sakaryalı olan Yusuf Ziya Gümüşel 1963 tarihinde doğdu. Tarikatı yaymak için İstanbul Çengelköy’deki Hz. Hamza Cami Medresesi’ne gönderildi. 2006 yılında İstanbul Sancaktepe’de Hiranur Vakfı’nı kurdu. Yusuf Ziya Gümüşel, Hiranur Vakfı’nın onursal başkanıdır. Ancak son olarak vakfın internet sitesinden ismi çıkarıldı. Vakıf, Gümüşel’e yönelik iddiaların vakfın kurumsal yapısıyla ilgisi olmadığını duyurdu.
6 YAŞINDAKİ GELİN İDDİANAMESİ
Savcılığın hazırladığı ve mahkemesinin de kabul ettiği iddianamede, H.K.G’nin küçük yaşta 29 yaşındaki birisine eş verilmesinin ardından yaşadıkları ve ailesinin bu duruma sessiz kaldığını ayrıntılı olarak anlatılıyor. İddianameden bazı başlıklar şöyle:
– Kendisinin 6 yaşında olduğu sırada dini nikâhı kıyıldığında annesinin şüpheli K. ile cinselik birliktelik kurmasına karşı çıktığını, annesi evdeyken babasının kendisini K.’nin yanına göndermediğini…”
– İlk olarak ertesi gün şüpheli K.İ. tarafından cinsel istismara uğradığını, ilk cinsel istismar sırasında ağladığını, şüpheli K.İ.’nin kendisine evlendiklerini, annesi babası nasıl evlilerse öyle evli olduklarını, sen benim karımsın, ben senin kocanım dediğini, cinsel eylemleri ile ilgili olarak da ‘evlilikler böyle oyun oynarlar, ama bu oyun kimseye söylenmez, bak annen ile baban kimseye söylemiyor’dediğini, annesi ve babasının K.’ya damadım dediklerini
– Müştekinin kendisine yönelik çocukluğunda meydana gelen cinsel istismarı kanıtlayabilmek için şüphelilerden K.İ. ile aralarında geçen konuşmaları kayıt altına aldığı, bu konuşmaların 07.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ile yazıya döküldüğü, bilirkişi raporunda geçen görüşme içeriklerine göre; müştekinin ‘Pendik’te gittiğim bir doktor vardı ya, o açık açık konuşmuştu benimle, belki de haklıydı, bu adam sana 6 yaşında tecavüz etmiş, 6 yaşından 14 yaşına kadar her gün tecavüz etmiş’ dediği, şüpheli K.İ.’nin ‘tecavüzle be alakası var, nereye getiriyon lafı, karının konuştuğu da saçmalık’ dediği, müştekinin ‘nikahımızın olduğunu söylemiştim ama hukukta öyle biliyorsun ya” dediği şüpheli K.İ.’nin “ya tamam hukukta öyle de hukukla ne alakası var, onun kendi anlayış tarzı, o öyle işte o kadar dediği”
– Yine konuşmasının devamında müştekinin ‘aha, o zaman keşke 6 yaşında ilişkiye girmeseydik, kesin mutlu olurduk biz ya değil mi” dediği, şüpheli K.İ.’nin ‘yani orası öyle dediğin gibide… Öyleydi, böyleydi, öyle olsaydı böyle olsaydı, olmuyor işte’ dediği, konuşmanın devamında mütekinin ‘6 yaşında nikahımız kıyılmayaydı, keşke babam ilişkiye izin vermesetdi, o zaman inan ki biz mutlu olurduk dimi. Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı” dediği, şüpheli K.İ.’nin “Var mı yapacak bir şey sen söyle ya. Dönebilyoz mu?” dediği müştekinin “Ama telafi de olmuyor” dediği”
– 21.01.2022 tarihli beyanında olay tarihinde Haydarpa Numune Hastanesi’ne babasının başkanı olduğu vakıfla çalışan M.E.M.isimli kişiyle gittiğini, film çekilmesi için sıra beklediği sırada kendisinin yerine başka bir kızın filminin çekildiğini, kendisi ile ilgili bir işlem yapılmadan hastaneden ayrıldıklarını daha sonra şüphelilerin aralarında konuşurken hastanede kendisi yerine başka birinin kemik testine sokulduğunu, kendisi yerine girecek kişinin 18 yaşında olması ve yeterli iken daha büyük birinin teste sokulması nedeniyle şüpheli K.İ.’nin M.E.M.isimli şahsa kızarak ‘Kızın yaşının 18 olması yeterliydi, neden daha büyük birini soktunuz ama savcı iyi yedi” dediğini beyan ettiği,
– Müştekinin doğum raporunun MERNİS doğum tutanağının Sapanca Kaymakamlığı’ndan istendiği, Sapanca Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına ekli MERNİS doğum tutanağı ve doğum raporundan, müştekinin 03.1998 tarihinde Özel Fatih Hastanesi’nde doğduğunun anlaşıldığı, doğum raporundan ve MERNİS doğum tutanağından müştekinin 2012 yılında kemik testnin alındığı sırada yerine başkasının sokulduğunun anlaşılması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheliler hakkında soruşturma başlatılıp ayırma karar verildiği,
– 2012 tarihli soruşturmada mağdur olarak beyanı alınan müştekinin ve bilgi tanığı olarak beyanı alınan şüphelilerden F.G.’in müştekinin o tarihte 17 yaşında olduğunu beyan etmiş olmalarına rağmen müştekinin o tarihte 21 yaşında olduğuna ilişkin rapor verilmiş olmasının müştekinin 21.01.2022 tarihli beyenanın doğruluğunu gösterdiği….
SANCAKTEPE’DE HİRANUR VAKFI’NA MÜHÜR
İBB İmar Müdürlüğü ekipleri, Hiranur Vakfı’na ait Sancaktepe’deki inşaatı kaçak olduğu gerekçesiyle mühürledi. İBB’den yapılan yazılı açıklamada, 5 Blok için ruhsat alan, yapı ruhsatında bloklar arasını bahçe olarak gösteren Hiranur Vakfı’nın, mevzuata aykırı bir şekilde kaçak külliye inşa ettiğinin tespit edildiği belirtildi.
Açıklamada, İBB İmar Müdürlüğü’nün 25 Şubat tarihinde, Sancaktepe Belediyesi’yle kaçak yapının denetimi ve gereğinin yapılması için yazıştığı, 3 ay süre geçtiği yanıt alınamadığı belirtilerek, “6 Haziran’da yeni bir yazıyla ilçe belediyesine sorumluluğu tekrar hatırlatıldı. 4 Ağustos tarihinde İBB’ye yanıt gönderen Sancaktepe Belediyesi, işlemlerin devam ettiğini bildirmekle yetindi. 7 Eylül tarihinde yapının ruhsatına ve mevzuata uygun hale getirilmesi için son bir resmi yazıyla Sancaktepe Belediyesi’ne sorumluluğu hatırlatıldı” denildi.
Kaçak yapıya ilişkin 3 aylık yasal sürede herhangi bir işlem yapılmadığı belirtilen açıklamada, “İBB İmar Müdürlüğü ekipleri, mülkiyeti Hiranur Vakfı’na ait Sancaktepe Mahallesi Abdurrahmangazi Mahallesi, 8905 ada, 3 parselde bulunan yapıya giderek, henüz iskanı alınmadığı halde kullanılmaya başlanan ruhsatsız kaçak yapıyı, yapı tatil tutanağıyla mühürledi. Mühürleme kararı İBB encümenine gönderilecek, ruhsat sahibine para cezası kesilecek. Kaçak yapının yıkılması için sorumlularına bir ay süre tanınacak. Bu süre içinde herhangi bir işlem yapılmazsa, kaçak yapı İBB ekipleri tarafından yıkılacak” denildi.
YIKIM İÇİN 1 AY SÜRE TANINDI
İBB İmar Daire Başkanı Ramazan Gülten de 3 ay süresince Sancaktepe Belediyesi’nden yanıt alınamadığını, kaçak yapının mühürlenmesi için bugün işlem yapıldığını belirterek, kaçak yapının yıkılması için bir ay süre tanındığını ifade etti.
.(Kaynak:haberkibris.com)
